Kuyumculuk, günümüzün en önemli ve maddi anlamda en çok getirisi olan zanaatlarından birisi olarak nitelendirilebilir. Değerli taş, altın ve maden ürünlerinin günümüzden 30.000 yıl öncesine kadar dayandığını kanıtlayan kazı sonuçları bilim adamları tarafından bir süre önce paylaşılmıştı. Bir nevi “ÜST PALEOLİTİK ÇAĞ” dönemine kadar dayandırıldığı da nitelendirilebilir.
Değerli madenler ve taşlar, o dönemlerde para bulunmadığından dolayı işlenerek farklı bileşenler elde edilmek üzere kullanılmıştır. Antik kalıntılar üzerinde yapılan çalışmalar, o dönemde yapılan altın işlemelerinin maddi değerinin gerçek anlamda paha biçilemez olduğunu doğruluyor. Para bulunana kadar bu tip materyaller, genellikle işlenerek farklı ürünler elde edilmiş ve insanlara hizmet etmiştir.
Lidyalılar Parayı Buldu, Ticaret Başladı
Paleolitik çağ üzerinden yıllar geçti. Lidyalılar parayı buldu ve dünya tarihi değişti. Bundan bir süre sonrasında para ile ticaret (alışveriş) başladı. Üst Paleolitik Çağ döneminde bu tip maddeleri işleyerek kullanılacak bazı materyaller geliştiren insanlar, paranın bulunması ve ticaret mantığının yaygınlaşması ile birlikte altın, gümüş gibi maddelerin ticaretine başladılar.
Karun hazinesi, aslında kuyumculuk anlamında dönemin şartlarını en iyi şekilde bize anlatan konulardan birisidir.
İlk Kuyumculuk Belirtileri ve Ticaret
Zaman içerisinde süsleme sanatı ortaya çıkmıştır. Önemli maden ürünlerinin süsleme yolu ile farklı bir görünüme kavuşturulması, işçilik değerinin de artması ile birlikte aslında ticari anlamda önemli sonuçları beraberinde getirmiştir.
Ticari zihniyetin yaygınlaşması ile birlikte insanlar bunu maddi bir gelir kapısı olarak kullanmayı akıl etmişler ve kuyumculuk zihniyeti ortaya çıkmıştır. İlk kuyumcu ya da ilk kuyumcular gibi bir net cevap vermek henüz mümkün olmasa da Lidya’lılar döneminde Karun Hazinesi’nin üstün bir işçilik ile hazırlandığı ve kuyumculuk kalıntılarının ilk olarak o döneme dayandırıldığı bilinmektedir.
Kuyumculuk Tarihi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder